İstanbul Medipol Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Servet Bayram, Üretici Önceden Eğitilmiş Dönüştürücü (Generative Pre-trained Transformer-GPT) gibi yapay zeka teknolojilerinin eğitim hayatında öğrencilere ve öğretmenlere önemli destekler sunabileceğini belirtti.
OpenAI şirketinin geçen hafta tanıtınımını yaptığı yeni yapay zeka modeli GPT-4o, tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Yeni modelde anlık görüntülü iletişim özelliği ön plana çıkarken, yapay zekanın bir öğrenci ile anlık olarak geometri problemini çözdüğü görüntüler yapay zeka ve eğitim ilişkisini de yeniden gündeme getirdi.
CHATGPT’Yİ İNSANLAR KULLANDIKÇA DAHA ÇOK GELİŞİYOR
İstanbul Medipol Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Servet Bayram, yapay zeka ve eğitim ilişkisi ile ilgili yaptığı açıklamada, ChatGPT’nin insanlar tarafından kullanıldıkça her geçen gün daha da geliştiğini ve daha isabetli paylaşımlar yapabildiğini belirtti.
ChatGPT’nin başlangıçta interneti tarayarak ağırlıklı olarak Batı kaynaklı bilgileri sentezlediğini dile getiren Bayram, “Tıp, fizyoloji, biyoloji ve matematik gibi alanlarda başarısı yüksek iken hukuk, tarih ve sosyoloji gibi kültürel doku bilgisi gereken alanlarda aynı oranda doğruluk vermiyordu.” ifadesini kullandı.
“Gördüğü her şeyi tanıyor, yorumluyor, anında rehberlik ve destek sunuyor”
Prof. Dr. Bayram, yapay zekanın 2022’den bugüne 2 yıl içinde çok büyük ilerleme gösterdiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şimdi yeni çıkmış olan GPT-4o ses, metin ve görüntü üzerinde mantık yürütme yeteneğine sahip olduğundan gerçek zamanlı konuşma, duygusal durumları algılama ve canlı akışları yorumlama gibi yenilikleri barındırıyor. Geometri problemi çözerken veya dil eğitiminde yaptığı bu oluyor. Burada kişileri görerek onların duygu ve düşüncelerini yapay zeka programı ile tahmin ederek akıcı ve etkileşimli bir şekilde sanki özel bir mentor, arkadaş, öğretmen veya psikolog gibi kişiye destek sağlıyor, yol gösteriyor. Gördüğü her şeyi tanıyor, yorumluyor, anında rehberlik ve destek sunuyor ve tüm bunları yaparken doğal insan konuşmasını kullanıyor, insansı tepkiler veriyor.”
Eğitimin bireyselleştirilmesinin başarı, öğrenme ve kalıcılığı artıracağını belirten Bayram, yapay zekanın da bu işlevi yerine getirdiğini söyledi.
Bayram, yapay zekanın öğrencinin öğrenme tarzına ve ihtiyacına göre beklentilerini karşıladığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu şekilde mevcut performansı analiz ederek, zayıf veya geliştirilmesi gereken yönleri belirliyor ve başarıyı artırmak için önerilerde bulunuyor. Bunu yaparken otomatik anında geri bildirimler sunarak akıcılığı ve etkileşimi de artırıyor. Tıpkı eğitimin özünde olması gereken kurallar gibi, ‘örnekli bilgi sun, rehberlik eşliğinde alıştırma yaptır ve geri besleme ile değerlendir’, bunları GPT-4o yapabilmektedir. Bu bakımdan hem öğrenciler hem de öğretmenler için önemli destekler sunabilmektedir.”
GPT teknolojilerinin olumsuz etkileri ve sonuçları bulunduğuna da işaret eden Bayram, gerçeklikten ve insan etkileşiminden uzaklaşma, iletişim becerilerinde bozulma, sosyal soyutlanma, zihinsel yorgunluk, derin düşünme ve sentez yapma yetisinin kaybı, zihinsel şemalarda algı-idrak ilişkilerinde bozulma, hızlı sonuca şartlanma, içsel huzursuzluk, kendini yaşama ve dengeleme mekanizmalarında bozulma gibi unsurların başlıca olumsuz etkiler olduğunu söyledi.
Bayram, söz konusu teknolojilerin geliştikçe daha çok bağımlılık, dikkat dağınıklığı, şartlandırma, yanlış bilgiyi gerçek gibi sunma, buna inandırma ve mankurtlaştırma gücünün de arttığını söyledi. Bayram, “Bu şekilde yapay dünyanın hatalı ve kurgulu olguları bizim gerçeğimiz haline getirilebilir. Bu da sömürü ve asimilasyonu doğuracağından bu teknolojileri çocuklardan ziyade bilinçli yetişkinlerin ölçülü kullanması gerektiğini düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.