Geçirdiği Cinsiyet Geçiş Operasyonundan Pişman Olan Trans Birey, Hayat Hikayesiyle Herkesi Duygulandırdı!
Gökhan Çınar’ın moderatörlüğüyle Bana Göre TV’de yayınlanan Katarsis X-TRA programına trans birey Almina Can Rencü konuk oldu. Aile hayatı, geçirdiği cinsiyet geçiş operasyonu dönemi, çektiği aşk acısı ve hayatına dair birçok önemli konuda açıklamalarda bulunan Almina Can Rencü, söylemleriyle herkesi duygulandırdı…
Gökhan Çınar’ın sunumuyla Bana Göre TV’de yayınlanan Katarsis X-TRA’nın son bölümündeki konuğu şarkıcı trans birey Almina Can Rencü oldu.
Gülüşü, pozitifliği ve güzel diksiyonuyla dikkat çeken Almina, anlattığı hayat hikayesiyle hepimizin duygulanmasına neden oldu.
Gökhan Çınar sordu, Almina Can Rencü cevapladı… “Gelip anlatmak istedin ya, insanlar neyi duysun istedin?”
“Duygusal olarak farklı bir şey hissediyorsunuz kendinizde… Cinsel olarak farklı bir şey hissediyorsunuz ama toplumun size dikte ettiği bir şey var. “Hayır, doğa böyle böyle bir şey diyor.” Ama hayır, doğa böyle bir kural koymamış. Eğer bu kuralın dışına çıktığın anda ikinci plana atılıyorsun, eziliyorsun…
“Benim amacım kimseye “Aaa bu çok güzel bir şey, bunu yapın, böyle olun, kadın olun, siz böyle olunca kadın diyecekler” demek değil.”
“Bedenim kadın gibi dursa da ben andropoza girmiş bir erkeğim” diyen Almina, “bu sadece bir cinsellik değil ki. Beden bir travma yaşadı bende. Birden bire kilolar almaya başladım, duygusal olmaya başladım Birden bire kazandığım savaşlarda kaybetmeye başladım.” diyor.
Gökhan Çınar’ın sorusuyla doğduğu güne kadar giden Almina, 1977 yılında Adanalı anne doğulu bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Çok seven bir anne babadan dünyaya gelen Almina’nın yaşam zorluğu doğduğu günden başlıyor diyebiliriz.
“Beni bulanların anlattığına göre nefessiz bulunmuşum o masanın altında. 15-20 gün boyunca orada kalmışım. Üstümdeki kimlikten tanımışlar beni. Beni alıp Ağrı’ya gitmişler. Üvey nenem, dedemin 4. hanımı. Bir tane kızı olmuş ama sonra ölmüş. Hiç çocuğu olmamış ondan sonra, beni görünce ‘Ben bakarım’ demiş Ünzile’m…”
Annesini ilk kez 18-19 yılında tanıdığını söyleyen Almina, babasının onu küçük yaşta kaçırmasının annesi üstünde çok büyük etkiler bıraktığından bahsediyor.
Babasını kaybettiğinde çok üzüldüğünü söyleyen Almina, “Baba çok büyük bir değermiş” diyor. “Bazen babamı rüyamda görürüm hemen saklarım -göğüslerini göstererek- babam ‘Utanma, gel’ der. Rüyamda böyle görürüm. Babam ölmeden rüyamda babamdan kaçardım, o ölünce ise koşar giderim”
“İçimdeki devrimi Tansu Hanım çıkarttı” diyen Almina, Tansu Çiller için şarkılar yazmış, ona da söyleme fırsatı bulmuş. Tansu Çiller ise Almina’ya el uzatmış, onu bir prodüktöre göndermiş. 5 yıllık bir sözleşme imzaladılar. “Bana kimden şarkı istediğimi sordular, ‘Şehrazat’ dedim”
Babasının ölümüyle korku duvarlarının yıkıldığını anlatan Almina, anneannesinin vefatının ardından annesini yanına aldığını söylüyor. Kendisini büyüten ve ‘Ünzilem’ diye seslendiği nenesiyle de hala görüşürmüş.
Gelelim en can alıcı yere… Konya’ya sahne almak için giden Almina, orada tanıştığı birine aşık oluyor. “Ben onu çok sevdim ama o beni hiç sevmedi. Yeri dolmadı, hiçbir zaman da dolmayacak. Onu tanıdığımda Alpi’ydim, o gittiğinde Almina oldum. Belki Alpi olsaydım onun yerini doldururdum, dolduramadım.”
Hayatının dönüm noktası ise bu kişiyle başlamış. “Dedim ki ‘Sen bir erkeği seviyorsun’. Saçlarım uzun ama kimliğim erkek. İşte o zaman karar verdim. Almanya’da kimliğine bakmıyorlar, ne hissettiğine bakıyorlar. Ameliyata gerek bile yok. Ama bu coğrafyada hissettiğin cinsiyetin kimliğini alabilmek için bıçak altına yatman gerekiyor, yattım.” diye cinsiyet geçiş operasyonu dönemini anlatıyor kendisi…
Almina Can Rencü’nün hikayesinin tamamını buradan izleyebilirsiniz 👇