Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Milli Eğitim Bakanlığının yatırım bütçesini 2023 yılı ödeneğine göre yüzde 117 artışla 46,1 milyar liradan 100,2 milyar liraya yükselttik.” dedi.
Yılmaz, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’ne ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı sunumda, Orta Vadeli Program’da öngördükleri ve makro büyüklükler çerçevesinde hazırladıkları bütçenin temel özelliklerini anlattı.
Eğitim alanında yaptıkları hizmetleri anlatan Yılmaz, dezavantajlı bölgelerdeki okulların fiziki imkanlarının iyileştirilmesi, yeni derslik yapımları, eğitim yapılarının depreme karşı güçlendirilmesi ve okulların bilişim altyapılarını iyileştirdiklerini söyledi.
Milli Eğitim Bakanlığının yatırım bütçesini 2023 yılı ödeneğine göre yüzde 117 artışla 46,1 milyar liradan 100,2 milyar liraya yükselttiklerine işaret eden Yılmaz, “Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu yürürlüğe koyduk. Böylece öğretmenlerin kariyer imkanlarını genişlettik. 2023 yılı Temmuz ayı itibarıyla bir öğretmenimizin maaşında uzman öğretmen olduğunda yaklaşık 2 bin 900 lira, başöğretmen olduğunda ise yaklaşık 5 bin 800 lira artış olmuştur. Yükseköğretim alanında başta yükseköğretime erişim olmak üzere birçok alanda önemli ilerlemeler kaydettik. 2002 yılında ülkemizde 76 üniversite mevcut iken bu sayıyı 209’a yükselttik. Devlet üniversitesi sayısını da bu dönemde 53’ten 129’a çıkardık.” diye konuştu.
Yılmaz, yükseköğretim de dahil edildiğinde eğitim bütçesini 2024 yılında 1 trilyon 615,2 milyar liraya yükselttiklerini, böylece merkezi yönetim bütçesinden 2002’de yalnızca yüzde 9,4 seviyesinde pay alan eğitime 2024 yılında yüzde 14,6 oranı ile en büyük payı ayırdıklarını vurguladı.
“Sağlık alanına ayrılan toplam kaynak 1 trilyon 650,1 milyar lira”
Sağlık alanında yapılan hizmetleri de anlatan Yılmaz, tüm sağlık personelinin sabit ek ödemelerinin merkezi yönetim bütçesi kapsamına aldıklarını, taban ödeme adıyla ilave bir ödeme unsuru getirdiklerini, hekimlerin mali haklarının yanında emekli aylıklarını da önemli oranda arttırdıkların belirtti.
Sağlık alanında insan kaynağını ülke genelinde geçmişe oranla adil ve dengeli bir şekilde dağıttıklarını ifade eden Yılmaz, “Sağlık Bakanlığında 2002 yılında uzman hekim başına düşen nüfus açısından en yüksek ve en düşük il arasında 13 kat fark var iken, bugün bu fark 2,8 kata inmiş durumdadır. Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmalarını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 779,6 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları döner sermayeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da dikkate alındığında sağlık alanına ayrılan toplam kaynak 1 trilyon 650,1 milyar liraya ulaşmaktadır.” dedi.
Sosyal devlet ilkesiyle ülkenin sahip olduğu refahı toplumun tüm katmanlarına yaymak için kararlı olduklarını, dünyanın en iyi işleyen sosyal destek sistemine sahip ülkelerinden biri olduklarına dikkati çeken Yılmaz, 2002 yılında 1,6 milyar lira olan sosyal yardım bütçesini 2024 yılında 497 milyar liraya çıkardıklarını, bu tutarın bütçenin yüzde 4,5’ine denk geldiğini belitti.
Yılmaz, vatandaşların daha ucuz elektrik ve doğal gaz kullanabilmeleri için 2024 yılı bütçesinde 508,6 milyar lira kaynak ayırdıklarını, engelli ve yaşlı vatandaşların toplumsal hayatın her alanına etkin katılmasını sağlayacak çalışmaları 2024 yılında da sürdüreceklerini söyledi.
“Tarıma 384 milyar lira kaynak ayırdık”
Tarım yatırımları için 2024 yılı bütçesinden 384 milyar lira kaynak ayırdıklarını dile getiren Yılmaz, “Tarım sektörüne yönelik yatırım ödeneklerini artırmaya devam ediyoruz. Tarımsal sulama yatırımı ödeneği 2021 yılında 9 milyar lira düzeyindeyken, 2022 yılında ek bütçe ile 20,4 milyar liraya, 2023 yılında 31,5 milyar liraya çıkardık. 2024 yılında da ek bütçe dahil ödeneğe göre yüzde 91,5 artışla 60,3 milyar liraya çıkarıyoruz. Tarımsal üretimde verimliliğin artırılması açısından en önemli unsurlardan olan sulama altyapısının iyileştirilmesi ve sulanabilir alanların artırılmasına yönelik çalışmalar kapsamında 2024 yılında brüt 130 bin hektar alanı sulamaya açmayı, 41 bin hektar alanda ise mevcut sulama sistemlerini modernize etmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
İklim değişikliğiyle birlikte artan yangın sayısına işaret eden Yılmaz, orman yangınlarına daha hızlı ve etkin müdahalede bulunulmasına yönelik yatırımlara devam edeceklerini, yangına birinci derecede hassas bölgelerde ilk müdahale süresini ortalama 11 dakikaya indirdiklerini, bu süreyi korumayı hedeflediklerini belirtti.
“Demiryolu yük taşımacılığının payı artırılacak”
Ulaşım hizmetlerine de değinen Yılmaz, 2003 yılında 10 bin 959 kilometre olan demiryolu hat uzunluğunun 2023 yılı Ekim ayı itibarıyla 2 bin 32 kilometresi Yüksek Hızlı Tren ve 219 kilometresi hızlı hat olmak üzere toplam 13 bin 919 kilometreye ulaştığını kaydetti.
Kalkınma Planı’nında da Orta Vadeli Program’da da ifade ettikleri üzere gelecek dönemde demiryoluna çok daha büyük öncelik vereceklerini anlatan Yılmaz, “Özellikle ticari alanlar ve üretim alanlarıyla pazarların buluşturulmasında rekabet gücümüzü artıracak bir anlayış içinde demiryolu yatırımlarımızı hızlandıracağız.” dedi.
Yılmaz, 2003 yılı öncesi mevcut 6 bin 101 kilometre uzunluğundaki bölünmüş yol ağının sadece 6 ili birbirine bağladığını, 2003 yılından itibaren yapılan 23 bin 38 kilometre bölünmüş yol ile bölünmüş yol ağının 29 bin 139 kilometreye ulaştığını, böylece 77 ilini birbiriyle bağlantısının sağlandığını söyledi.
“Savunma sanayii ürünlerimizi ihraç ettiğimiz ülke sayısını 170’e çıkardık”
Savunma sanayisinde dışa bağımlılığı asgari seviyeye indirdiklerine işaret eden Yılmaz, şöyle devam etti:
“Savunma ve güvenlik birimleri için Savunma Sanayii Destekleme Fonu için ayrılan kaynak da dahil edildiğinde 2024 yılında 1 trilyon 133,5 milyar lira ödenek öngörülmekte olup söz konusu tutar merkezi yönetim bütçe büyüklüğünün yüzde 10,2’sine karşılık gelmektedir. 2002 yılında yalnızca 62 savunma projesi yürütülürken bu sayımız 850’ye yükselmiştir. Savunma ve güvenliğe ayırdığımız kaynakların da katkısıyla savunma sanayi yerlilik oranı yüzde 80’e ulaşmıştır.
2022 yılı sonu itibarıyla, savunma sanayi firmalarımızın tüm savunma ve havacılık satışlarını içeren ve sektörün büyüklüğünü gösteren Toplam Savunma ve Havacılık Sektör Cirosu 12,2 milyar dolara ulaşmıştır. Geçmişte yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı 2022 yılında 4,4 milyar dolara ulaşmış, bu yıl sonu itibarıyla tahminimiz ise 6 milyar dolarlık ihracat rakamıdır. Türk savunma sanayisinin son yıllarda göstermiş olduğu gelişim, birçok alanda firmalarımızın platform, sistem ve yeteneklerinin yurt dışı pazarlarda talep edilir hale gelmesini sağlamıştır. Savunma sanayi ürünlerimizi ihraç ettiğimiz ülke sayısı 170’e, İHA ve SİHA’lar, kara araçları, deniz platformları başta olmak üzere ihraç edilen ürün çeşidi yaklaşık 230’a çıkmıştır.”
“En düşük devlet memuru aylığını 22 bin 17 liraya çıkardık”
Hükümetleri döneminde çalışan ve emeklilerin aylık ücretlerinde enflasyonun oldukça üzerinde artışlar yaptıklarını en düşük devlet memuru aylığını 22 bin 17 liraya yükselttiklerini dile getiren Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Böylece 2023 yılında en düşük memur maaşındaki artış oranı yüzde 141,8, ortalama memur maaşındaki artış oranı ise yüzde 128,8 olmuştur. 2002 yılı Aralık-2023 yılı Ekim dönemine baktığımızda ise en düşük memur maaşındaki reel artış yüzde 192’ye, ortalama memur maaşındaki reel artış ise yüzde 125’e ulaşmıştır. 2022 yılı Aralık ayında 3 bin 500 lira olan en düşük emekli aylığı, 2023 yılı Ocak ayında 5 bin 500 liraya, 2023 yılı Nisan ayında 7 bin 500 liraya yükseltilmiş, böylelikle yüzde 114 oranında bir artış gerçekleşmiştir. Sigortalılık başlangıç tarihi 8 Eylül 1999’dan önce olan vatandaşlarımızın yaş şartı aranmaksızın emekli olabilmelerine imkan sağladık. Emeklilerimizin bayram ikramiyesi bin 100 liradan 2 bin liraya yükseltilmiştir. Kasım ayında emeklilerimize bir defaya mahsus olmak üzere 5 bin lira ödeme yapmayı öngörüyoruz. Öğretmen, hemşire, polis, din görevlisi, şube müdürü, avukat gibi birçok kamu görevlimizi 3600 ek göstergeden yararlanır hale getirdik.”
Sayıştay raporları
Sayıştay Başkanlığı tarafından hazırlanan denetim raporlarına ilişkin görüşlerini paylaşan Yılmaz, Anayasal bir denetim kurumu olan ve denetim yetkisini Meclis adına yerine getiren Sayıştayın denetimlerini önemsediklerinin altını çizdi.
Yılmaz, şunları belirtti:
“Sayıştay Başkanlığımız 2022 yılında merkezi yönetim kapsamında toplam 198 kamu idaresinin denetimini gerçekleştirmiş olup genel raporlar ve merkezi yönetim kapsamında olmayan kurumlar da dahil olmak üzere Meclis’imize toplam 226 rapor sunmuştur. Sayıştay tarafından 2022 yılında merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ilişkin toplam bin 70 bulgu tespit edilmiştir. Söz konusu rakam 2021 yılı raporlarında bin 614 iken titizlikle yapılan iyileştirme, düzeltme ve alınan diğer tedbirlerle bulgu sayısının bin 70’e düşürülmesi sağlanmıştır. 2021 yılına ait bulguların yüzde 70’i idarelerimizin gerekli hassasiyeti göstermesi sonucunda 2022 yılına ait raporlarda yer almamış olup 2022 yılı raporlarında yer alan 708 adet yeni bulgu da aynı hassasiyetle ele alınacaktır.
Yine 2021 yılında Sayıştay tarafından tespit konusu edilen, merkezi yönetim kapsamındaki idarelerden faaliyet raporu yayımlamayan kamu idaresi sayısı 4 iken, 2022 yılında merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerimizin tamamının faaliyet raporu yayınlaması sağlanmış ve raporlar kamuoyuyla paylaşılmıştır.”
Yılmaz, Sayıştay tarafından hazırlanan denetim raporlarının kamuoyuyla paylaşıldıktan sonra raporların teker teker incelendiğini, detaylı analizler yapıldığını ve eleştiri konusu bulguların gruplandırılarak hataların kaynağının tespit edildiğini belirtti.
Yılmaz, gelecek dönemlerde yapay zeka uygulamalarından da faydalanılarak orta vadeli program, stratejik plan, bütçe, harcama, muhasebe, ödeme ile denetim süreçlerini de içeren ve mali riskleri tanımlama ve azaltma yeteneğine sahip olan sistemsel bir yapıyı kurmayı hedeflediklerini kaydetti.
“Taslak planı esas alarak yıllık planı hazırlıyoruz”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın sunumunun ardından TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş, bütçenin geneli üzerinde görüşmelerde uygulanacak süreler konusunda bilgi verdi.
CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, bütün ülkeyi ilgilendiren bütçe konusunda süre kısıtlamasına gidilmesinin doğru olmadığını söyledi.
Bütçenin, Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı çerçevesinde hazırlanması gerektiğini ifade eden Türeli, bu programın milletvekillerine dağıtılmadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Yıllık Ekonomik Raporumuz odalara dağıtılmış. Eğer bir aksaklık varsa bilgimiz olsun, giderelim.” diye konuştu.
Komisyon Başkanı Muş da söz konusu raporun milletvekillerine iletildiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM’nin çalışma takvimi nedeniyle 12. Kalkınma Planı’nın yaz döneminde Meclis’e getirilemediğini belirterek, “Önce Kalkınma Planı’nın hazırlanması lazımdı. Sonra Orta Vadeli Program, sonra Yıllık Program. Ama bu süreçte ister istemez zorunluluk gereği üçünü de aynı süreç içinde hazırlamak zorunda kaldık. Önce OVP, hükümetin bir kararı olarak yayınlanıyor, Meclis’e gelmiyor. O yayınlandı. Şimdi ise Meclis’imizin önünde planımız var. Henüz kesinleşmiş değil. Kesinleşmiş olmasa da biz taslak planı esas alarak yıllık planı hazırlıyoruz. Onu da görüşmelerden önce üyelerimize dağıtacağız.” diye konuştu.
Komisyon üyelerinin ve Komisyon Başkanı Muş’un, programın, bütçe görüşmelerinden önce dağıtılmasına yönelik talebi üzerine Yılmaz, iletebileceklerini söyledi.
Öte yandan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz’ın sunumunda yer verdiği “yapay zeka uygulamalarına” ilişkin cümlesine işaret ederek, “Bundan sonra acaba Sayıştay raporlarını ya da bütçeyi yapay zeka mı yapacak?” sorusunu yöneltti.
Ağbaba, bütçe görüşmelerinde süre sınırlamasının kaldırılmasını istedi.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ise süre sınırlamasının önceki yasama dönemlerinde de uygulandığını, bütçe görüşmelerini etkin ve verimli şekilde yürütmenin bu şekilde mümkün olabileceğini söyledi.
Komisyon Başkanı Muş, komisyonun bütçe görüşmelerine ilişkin çalışmalarının 24 Kasım’a kadar süreceğine işaret ederek, zamanın etkin kullanılması gerektiğini dile getirdi.
Muş, müzakerelerde süre kullanımı konusunda elinden geldiği kadar yardımcı olmaya çalıştığını da söyledi.
Bütçe müzakerelerinde, komisyondaki siyasi parti sözcüleri 20’şer, komisyon üyesi milletvekilleri 10’ar, üye olmayan milletvekilleri ise 5’er dakika konuşma yapabilecek. Siyasi partilerden, komisyondaki üye sayısının en fazla iki katı kadar üye olmayan milletvekiline söz verilebilecek. Bakanlara sunuş konuşmaları ve soruları cevaplandırmaları için 30’ar dakika süre tanınacak. Soru sorma süresi, komisyon üyesi milletvekilleri için toplam 10 dakika, üye olmayan milletvekilleri için toplam 5 dakika olarak uygulanacak.
(Bitti)