Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Yargının toptancı bir anlayışla kurumsal olarak yıpratılmasını, yargı organlarımıza ve mensuplarımıza çamur atılmasını asla kabul edemeyiz.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Danıştay Konferans Salonu’nda düzenlenen İdari Yargı Günü ve Danıştay’ın 156. Kuruluş Yıl Dönümü Töreni’nde konuştu. “Adli ve idari davaları hukukun meselesi olmaktan çıkartıp siyasallaştırmak sonuç ne olursa olsun toplumdaki adalet duygusuna gölge düşürecektir.” diyen Erdoğan, bunu doğru bulmadıklarını söyledi.
Siyaset kurumunun ekonomik ve sosyal sorunları öne sürerek sivil anayasa ihtiyacını gündemden düşürmek istemesini doğru bulmadıklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “Buradan tüm milletime şu samimi çağrıyı yapmak istiyorum, güçlü, tarafsız, bağımsız, iyi ve seri işleyen bir adalet sistemi evlatlarımıza bırakabileceğimiz en kıymetli mirastır. Şayet bu konuda eksik varsa tamamlamak, sorun varsa çözmek, tıkanıklık varsa gidermek 85 milyon olarak hepimizin müşterek görevidir. Yargının yasama ve yürütmeye müdahalesi nasıl yanlışsa yargının siyasi tartışmaların içine çekilmesi de o denli hatalıdır.”
İktidar, muhalefet, basın ve sivil toplum olarak hep birlikte yargının her türlü taassuptan, menfaat eksenli gruplaşmadan ve ideolojik kamplaşmadan uzak durmasını temin etmek gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Milletin maslahatı ve ülkenin selameti yerine belli bir zümrenin menfaatini gözeten dar kadrocu anlayışların, adalet teşkilatımız dahil devletimizin kurumları içinde tekrar yuvalanmasına izin veremeyiz, vermeyeceğiz.” ifadelerini kullandı. Erdoğan, bu konuda herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesinin şart olduğunu dile getirerek, hukukçuların medya, sosyal medya, günlük hayattaki duruşlarıyla bu sürece olumlu katkı sunmasının önemli olduğunu ve bunu başardıklarında çok daha iyi bir konumda olacaklarına inandığını bildirdi.
Türkiye’ye siviller tarafından hazırlanmış yeni bir anayasa kazandıramadıklarını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni ve sivil anayasa teklifimizin içerisinde işte bu anlayış vardır. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılının darbe ürünü bir Anayasa’yla karşılanmış ve geçirilmiş olmasını Türkiye demokrasisine yakıştıramıyoruz. Bu eksikliğin yine milli irade eliyle giderilmesi, demokrasimizin gücüne güç katacak Türk siyasetinde yeni bir kilometre taşı olacaktır. Siyaset kurumunun ekonomik ve sosyal sorunları öne sürerek sivil anayasa ihtiyacını gündemden düşürmek istemesini doğru bulmuyoruz.”
Erdoğan, yeni anayasanın sihirli değnek gibi dokununca sorunları bir anda ortadan kaldırmayacağını bildiklerini dile getirerek, şunları kaydetti: “Yeni anayasa, sivil siyasetin alanını genişleterek ekonomiden sosyal hayata ülkemizin meselelerinin çözümünü daha da hızlandıracaktır. Siyasetteki yumuşamayla birlikte farklı siyasi partiler arasındaki istişari görüşmelerin yoğunlaşması bu bakımdan önemli bir fırsat teşkil ediyor. Biz milletimizin beklentileri çerçevesinde üzerimize düşen yapıcı rolü oynamaya devam edeceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Makamlarımızdan ve unvanlarımızdan öte 85 milyonun bir ferdi olarak hepimiz şu gerçeğe yürekten inanıyoruz, nasıl geç gelen adalet, adalet değilse topluma güven veren ve erişilebilir adalet sistemi de bekamızın güvencesidir. Tüm mahkeme salonlarımızda bulunan ‘Adalet mülkün temelidir’ yazısı, hem bu hakikati bize hatırlatır hem de medeniyetimizin, adaletin tesisine verdiği ehemmiyeti ortaya koyar.” dedi. Devletin adaletle hükmettiği, adalet dağıttığı ve adaletin tecellisini sağladığı müddetçe güçlü ve dimdik ayakta olduğunu vurgulayan Erdoğan, adaletin olmadığı yerde huzur ve refahın olmayacağını, milleti bir arada tutan bağın zayıflamaya başlayacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, öğretmenlere yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceklerini belirterek, öğretmenlere yönelik fiillerde cezaları yarı oranında artıracak kanun düzenlemesini Meclis’e sunacaklarını bildirdi. Erdoğan, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, ulvi bir mesleği icra eden öğretmenlerin, başlarının tacı olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
“Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak, tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğretmenlere yönelik şiddet olaylarına asla sessiz kalmadıklarını vurgulayarak, “Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile MHP lideri Devlet Bahçeli, 11 gün sonra tekrar bir araya geldi. İki lider 31 Mart seçimlerinin ardından son olarak 11 gün önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konutunda görüşmüştü. Dünkü sürpriz zirve ise Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirildi. Erdoğan ve Bahçeli’nin programlarında yer almadığı öğrenilen zirve yaklaşık bir saat sürdü.
Basına kapalı görüşmenin gündeminde terörle mücadele, Türkiye’nin Filistin diplomasisi, ekonomi, yeni anayasa ve siyasetteki yumuşama gibi konu başlıklarının olduğu kaydedildi. Terörle mücadelede Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde önümüzdeki süreçte atacağı adımların Erdoğan-Bahçeli görüşmesinde gündeme geldiği belirtiliyor. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun partisinin grup toplantısında yeni anayasaya kapısını kapatması, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in her iki liderle yaptığı görüşmede yeni anayasa sıcak bakmadığını ortaya koymasının ardından ikili arasında bu konunun ele alındığı ifade ediliyor.